Hareket noktalarımızdan hareketle Gölyazı'ya hareket ediyoruz.Zeytin ağaçları arasında Gölyazı'ya ilerlerken girişte restore edilen yel değirmeni karşılıyor bizleri. Muhteşem Gölyazı ve Uluabat Gölü manzarasında bölge hakkında bilgi alıp, dileyen misafirlerimiz ile kahvaltı alacağımız (Ekstra) yere doğru geçiyoruz. Daha sonrasında fotoğraf çekmek için gezmeye devam ediyoruz. Anadolu Rum Ortodoks kiliselerinin önemli ve özgün örneklerinden olan Aziz Panteleimon Kilisesi hemen yanında Gölyazı Kültür Evi ve Göl Yazıevi'ni geziyoruz. Yürüyerek köyün meydanında bulunan Ağlayan Çınarı görüp rehberimizden hikayesini dinledikten sonra köprü ile yarımadaya geçiyoruz. Şimdi restore edilip kafe olan tarihi Gölyazı Hamamı'nı ve Camisi'ni, tarihi surları Uluabat Gölü'nden avlanan balıkların 100 yıldır satıldığı mezatı, restore edilen Faik Bey Konağı'nı 250 yıllık Rum evlerini rehberimizin anlatımıyla gezip meydanda dileyen misafirlerimiz ile çay molası veriyoruz. ilk gezi noktamız Cumalıkızık Köyü (Cumalıkızık yerleşiminin güney doğusunda Uludağ eteklerindeki Ihlamurcu mevkiinde Bizans devrine ait bir kilise kalıntısı 1969 yılında tespit edilmiştir. Kilise kalıntısının yüzeyde rastlanan bazı mimari parçaları Bursa yakınlarında kurulan Osmanlı Beyliği kuruluşundan kısa zaman sonra bölgeye hakim olmayı başarmış, 1326 yılında Bursa’yı, 1331 yılında İznik’i fethederek yörede varlığını kesin olarak kabul ettirmiştir. Cumalıkızık vakıf köyü olarak kurulmuştur ve bu özelliğini yerleşim dokusu konut mimarisi, yaşam biçimine yansıtmıştır. Uludağ’ın kuzeyindeki dik etekler ile vadilerin arasında sıkışıp kalan yöre köylerine bu konumlarından dolayı “kızık” adı verilmiştir. Köylerin birbirlerinden ayrılması için de dereye yakın olanına Derekızık, Fidye verene Fidyekızık ve Kızık köylerinden topluca gidilerek cuma namazı kılınan köye de Cumalıkızık adları verilmiştir) gezisi ve ardından, Daha sonra dileyen misafirlerimiz ile öğle yemeğimizi meşhur Bursa İskender’inden yiyerek (ekstra) değerlendireceğiz. Yemek sonrası Edirne alınana kadar Osmanlı devletine başkentlik yapmış ve ilk Osmanlı parasının bastırıldığı Bursa’yı gezmeye başlıyoruz. İsmini Bitinya Kralı Prusias’tan alan şehirde ilk durağımız Osman Bey ve Orhan Gazi’nin türbelerinin bulunduğu Tophane tepesi ziyaretimiz sonrasında son olarak opsiyonel olarak Yeşil Camii (Türbesi) veya Ulu Camii ziyaretimizi tamamlayarak dönüş yoluna geçiyor ve akşam saatlerinde turumuzu başka gezilerimizde yeniden buluşmak üzere almış olduğumuz kalkış noktalarında sonlandırıyoruz.